Organik Tarım Nasıl Yapılır?

Dünyada giderek artan nüfus, daha çok yiyecek maddesine olan ihtiyacı gündeme getiriyor. Bununla birlikte yapılan tarım çalışmalarından daha fazla ürün elde etme gereği duyuluyor. Bundan bir süre önce bu ihtiyacın karşılanması adına tarımda hormon kullanımı gündeme gelmiş, bu sayede çok fazla sayıda ve büyük yapılı ürünler elde edilmeye başlanmıştı. Fakat bu ürünlerin sağlık açısından sorun teşkil etmesi ve kanser başta olmak üzere birçok hastalığın tüm dünyada artması, bilim insanlarını yeniden Organik Tarım yöntemlerini düşünmeye ve geliştirmeye sevk etti. Dolayısıyla son zamanlarda bu konu sıklıkla dile getiriliyor.

Organik Tarım Nedir?

Günümüzde sürekli olarak duymaya başladığımız organik tarım ifadesinin en kısa açıklaması, hiçbir kimyasal ürün kullanılmadan yapılan tarım çalışmalarını kapsamaktadır. Yani sebze ve meyve yetiştiriciliği sırasında bitkilerin ihtiyacı olan gübrelerden, onları zararlı canlılara karşı koruyacak olan ilaçlara kadar her şeyin doğal ürünler ile sağlanması, organik tarımın hedeflediği bir durumdur.

Bu tür tarımın hedeflediği konulardan biri de tamamen doğal tohum ve fideler aracılığı ile ürün yetiştirilmesini sağlamaktır. Bilindiği üzere son zamanlarda doğal olmayan GDO içerikli birçok tohum, dünyanın her yerinde yapılan tarım faaliyetlerinde kullanılmaya başlandı. Bu durum, hem üretilecek ürünlerin sağlıklı yetişmesi hem de tarım yapılan toprağın daha verimli olması yönünden değer taşımaktadır. Çünkü doğal olmayan tohumlar ve fideler bir süre sonra yetiştikleri toprağın da ekolojik dengesini bozmakta ve o toprakta daha sonra yetiştirilen diğer ürünlere dahi zararı dokunmaktadır. Organik veya ekolojik tarım ifadesi ile kastedilen şey, tüm bu olumsuzlukların engellenmesi ve saf, doğal içerikli ürünlerin yetiştirilmesinin sağlanmasıdır.

Organik Tarımın Önemi Nedir?

Meyve ve sebzelerin, tahıl ürünlerinin insan beslenmesinde önemli bir yeri var. Ancak son yıllarda üretilen GDO içeren ürünler, insanların yedikleri ürünlerden gereken faydaları almalarına engel olmaktadır. GDO ifadesi “genetiği değiştirilmiş organizma” anlamına gelmektedir. Laboratuvar ortamında bazı bitkilerin genetik yapılarının değiştirilmesi ile elde edilen bu ürünler, tüm dünyanın sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bilim insanlarının bazı bitkilerin genetik yapılarını değiştirmesinin amacı, aslında bitkileri daha dayanıklı hale getirmekti.

Yani bu şekilde üretilmiş olan bitkiler, zararlı organizmalara, dünyanın küresel ısınma ile sürekli olarak değişen iklimlerine, toprağın verimsizliğine karşı daha dayanıklı hale gelecek ve böylelikle daha fazla ürün elde edilecekti. Bu değişimin temelinde yatan konu, dünya nüfusunun artması ve yiyecek sıkıntısına düşülmesi tehlikesiydi. Ancak bilim insanları bunun bir hata olduğunu anladıklarında, dünyada kanser hızla yayılmaya başlamış,, insanlar daha sağlıksız ve dayanıksız hale gelmişlerdi. Bu nedenle organik tarım yeniden önem kazandı. Günümüzde yapılan çalışmalar tüm dünyada organik tarımın nasıl daha verimli ve güçlü biçimde yapılabileceğine yönelik araştırmaları içeriyor.

Organik Tarım Nasıl Yapılır?

Ekolojik tarım yapabilmek için öncelikle verimli ve kimyasal ürünlerin artıklarından arındırılmış topraklara ihtiyaç duyulmaktadır. Kullanılacak olan toprakların kimyasal atıkların bulunduğu arazilerden, fabrikaların bulunduğu sanayi bölgelerinden tamamen uzak olması gerekir. Ayrıca kent atıklarının bulunduğu arıtma tesisi gibi alanlar, ana yol kenarları, maden işletmelerine yakın olan bölümlerdeki topraklar, ekolojik tarımda kesinlikle kullanılmaması gereken araziler arasında yer alıyor.

Toprakların verimini arttırmak için solucan gübresi gibi tamamen doğal içeriğe sahip olan gübrelerin kullanılması, ekolojik tarımın bir gerekliliğidir. Kullanılan solucan gübresi, bitkileri beslediği gibi aynı zamanda zararlı canlıları bitkilerden uzak tutmak için de ideal bir seçim olmaktadır. Ekolojik tarım için seçilecek olan tohum ve fidelerin, bu konuda sertifika almış yani güvenliği kanıtlanmış olan ürünler arasından seçilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.